Sizlere çok değil, 2 yıllık bir konut alma hikayemi anlatacağım. Finx aleminde çok tartışılan bir konu ev alma mevzusu. Herkes fikrini kendisine göre gayet mantıklı bir şekilde savunuyor. Hangi tarafı dinleseniz o taraf haklıymış gibi bir algıya kapılabiliyorsunuz. Yatırım için ev almak mantıklı mı diye soracak olsanız, hali hazırda evi bulunan ve kiracısıysa sorunu olan bir kişi elbette hayır diyecektir. Hal böyle olunca bu durumu ”özel” bir durum olarak değerlendirmek ve ”zaman” kavramını işin içine katmak lazım.
İşe yeni başladığım 2020 yılının sonlarına doğru içimde hep bir ev alma isteği vardı. Tabii o zamanlar finansal özgürlük gibi hedeflerim yok. Yatırım da yapmıyorum. Harcamalardan arta kalan para mevduat hesabında duruyor. Aradan bir yıl geçtikten sonra ciddi ciddi ev bakmaya başladım. Herkesin bildiği sarı sitede zaman geçirmeye başladım. O zamanlar kredi çekmek pek mümkün değil. 200.000₺ değerindeki bir ev için 10.000₺ bile kredi çıkmadığı oluyor. Çünkü evin satış fiyatı gerçekte olandan çok düşük gösteriliyor.
Ev almak mantıklı mı : Enflasyon canavarı uykusundan uyanıyor.
O zamanlar yaklaşık 240.000₺ değerindeki bir evi alma hedefim vardı ancak olaylar hiç benim tahmin ettiğim gibi ilerlemedi. İş çok yoğun olduğu için çok fazla konut için zaman harcayamadım. O zamanlar çömez olduğum için günlük hayata pek adapte değildim.

Bizim 240.000₺ değerindeki ev birkaç ay içerisinde 300.000₺ oldu, 400.000₺ oldu, 725.000₺ oldu. Oldu da oldu. Enflasyon aldı başını gitti. Maaşa bakıyorum hiç 3-4 katına çıkmadı. Ev alma hayallerim başka bahara kaldı.
Aradan yaklaşık 1 yıl geçti, anladım ki hayat bu tempoyla çalışmakla geçmez. Zaten bizim meslekte ortalama yaşam ömrü 58. Normal bir insanınkinden yaklaşık 20 yıl daha erken. İnsanlık dışı koşullarda çalışıp bir de erken öleceğim yani. Bu iş böyle gitmez dedim ve erken emeklilik hakkında araştırmalara başladım. FIRE kavramıyla tanıştım ve yatırım yapmaya başladım.
Eğer ev almak istiyorsanız ve bunun için para biriktiriyorsanız ”paranın zaman değeri” konusunu atlamamanız gerekir. Aksi halde paranız pul olabilir:
Seçim zamanı yaklaşıyor.

O zamanları herkes hatırlar, enflasyon tavan yapmış, faizler dipte, her gün yeni bir şeyler oluyor ülkede. Dolar üç kat beş kat yukarı atmış kendisini. Bir gecede dolar yüzde 20 artıp yüzde 20 azalabiliyor. Kur korumalı garip icatlar ortaya çıkıyor. Bedavaya kredi çekip borsada paranızı arttırabiliyorsunuz. Bankalar bedava para dağıtıyor. Tüm bunlar gerçekleşirken enflasyon yükselmeye devam ediyor. Zaten bu durumlar enflasyonu besliyor. Böyle bir ortamda kendinize gerçekten de sormanız gerekir : Ev almak mantıklı mı?
Ben o zamanlar yatırım yapmaya devam ediyorum. Eurobond alıyorum, hisse alıyorum, kitaplar okuyorum. Önümüzde de seçim var. Seçim zamanları bence yatırım yapmak için çok elverişli zamanlar. Çünkü hiçbir iktidar ”kötü görünen” bir ekonomiyle seçime gitmek istemez. Gerçeklerin ne olduğunun pek önemi yok. ”Görünen” toplumun büyük bir kısmı için gerçek olanı ifade ettiği için iktidarlarda görüntüye önem verir.
Şöyle güzeliz böyle iyiyiz süperiz uçuyoruz.

Seçimden yaklaşık 5-6 ay önce evlendim. Düğünümüz oldukça masrafsız oldu. Düğün sonrasında ödenecek borcumuz harcımız yoktu. Üstüne düğünde takılanlarda bize kaldı. Altınları bankayla anlaşmalı bir kuyumcuya götürüp vadesiz altın hesabına gram altın olarak aktardım. Altınları satıp borsaya falan sokmak aklımın ucundan bile geçmedi. Belki öyle yapsam çok daha iyi gelir elde edebilirdik ancak Şubat depremlerinde olduğu gibi borsa düşebilir, durduk yere paramızın büyük çoğunluğunu kaybedebilirdik. Üstüne bir de panik yapıp satış yapsaydık? Galiba borsaya küserdik.
Neyse asıl konumuza geri dönelim. Seçim yaklaşıyor ve ekonomimiz ‘çok iyi’. Ay’a da çıkarız Güneş’e kurşunda sıkarız her şeyi yaparız o derece iyiyiz. Günün birinde yeni bir kredi paketi açıklandı. Hiç evi olmayanlara sıfır konut alışlarında %0,69 ve %0,79 faiz oranıyla kredi verecekler.
Yeni evim kampanyası.
Şartlar:
- Kendi veya eşi üzerine hiç ev bulunmaması
- Son 1 yıl içerisinde ev alınacak olan ilede ikamet ediliyor olması (3.bölge hariç)
- Son 1 yıl içerisinde konut alınan ilde ev alım satımı yapılmaması
- 18 yaşını doldurmak
Falan filan. Bu şartlar böyle uzayıp gidiyor. Baktım ki bu şartların hepsi tutuyor. Bir de çekilebilecek kredinin miktarına yönelik şartlar var ki evlere şenlik. Tam hatırlamıyorum ancak o zamanlar için aylık hane gelirinin 70.000₺’den yüksek olmaması gibi bir şart vardı. Bir de ödenecek taksit tutarının da hane gelirinin %40’ını aşmaması gibi garip şartlar. Bu rakamlar hatalı olabilir çünkü net hatırlamıyorum. Bunları şunun için yazdım, bu şartları sağlayan gerçekten çok az kişi vardır ülkede. Sadece bu kişiler arasından kendisine ev almak mantıklı mı diye sorabilenler bu kampanyadan faydalandı.
Biz ev aramaya başladık. Alacağımız ev ya yeni bitmiş sıfır konut ya da henüz tamamlanmamış ama belli bir oranda da tamamlanmış bir konut olması lazım. Konut fiyatının en az %10’unu (%20’de olabilir net hatırlamıyorum) nakit vermemiz lazım. Bu şartlar böyle sürüp gidiyor. Buraya tıklayarak ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.
Yeni evim.

Biz henüz yapım aşamasında olan bir rezidansta 1+1 bir ev bulduk ama onu da zar zor bulduk. Tüm şartları sağlayan evi bulmak ayrı dert, fiyatınında ödeme gücünüze göre olması ayrı dert. Neyse biz evi bulduk, evi yapan firmanın anlaşmalı olduğu bankaya gittik ve bu krediye başvurmak istediğimizi belirttik. 3.740.000₺’ilk ev için 3.000.000₺ kredi çektik. 740.000₺ peşin verdik. İşlemler gerçekleşti, tapumuzu aldık.
Bir katılım bankası olmasına rağmen banka hiç hoş olmayan şeylerde yaptı. Ferdi kaza sigortası almanız lazım dedi. Kredi kartı çıkarttı. Tüm faturalarımıza otomatik ödeme talimatı verdirtti. Bu tür şeytanlıklar insanlarda hiç hoş etki bırakmıyor. Aslında böyle şeyler yapmadan yardımcı olsalardı belki de ömür boyu bankalarını kullanabilirdim. Bu yaptıklarını görünce krediyi aldıktan sonra her şeyi iptal ettirdim. Şimdi sadece vadesiz hesabım bulunuyor. Onu da krediyi ödemek için kullanıyorum.
Bu dönemde ev almak mantıklı mı?
Ev için yapılan ödemeleri bir googledocs dosyasından takip ediyorum. Kredi 15 yıllık bir ödeme planına sahip ve faiz oranı aylık %0,79. Tahmin edebileceğiniz üzere bu aşırı derecede düşük bir oran. Aylık enflasyon karşısında ödediğimiz kredi miktarı her ay reel değer kaybediyor. Çok yüksek bir kaldıraç kullanıyor gibi hissediyorum. Üstüne bir de ödemeler ilk 3 yıl için biraz düşük. İlk taksit 16.200₺ ile başladı, bir yıl sonra 19.440₺ oldu, bir yıl sonra 23.280₺ ve diğer yıl 34.125₺ olacak. Geri kalan yıllar böyle devam edecek.

Ödediğimiz aylık kredi tutarının dolar bazlı düşüşünü de bu dosya aracılığıyla gayet net bir şekilde görebiliyorum. Bu yazıyı yazarken aklıma geldi, bu dosyaya enflasyonla taksitlerin ilişkisini de eklersem çok daha verimli olabilir.
Ana konumuza dönecek olursak; ev almak, hisse almak, eurobond almak, araba almak… Bunlar gerçekten kişisel durumlar. Hem kişinin kendisine hem de zamana göre değerlendirmek gerekir. Ucuz kredi her zaman güzeldir. Burada önemli olan kredinin ucuz olup olmayacağını kestirmektir. Elbette bunu kimse tam olarak bilemez ancak ülkemizin dengelerine baktığımızda enflasyonun bizim için acı bir gerçek olduğunu herkes görebilir.
Son zamanlarda konut fiyatları artmıyor, yerinde sayıyor gibi görünüyor. Bu gerçeği bende fark ediyorum. Faizlerin yüksek olduğu bu ortamda ev fiyatlarının artmasını beklemiyorum. Yine de aldığım konutun şuan ortalama fiyatı 5.000.000₺ civarında ve henüz yapımı tamamlanmadı.
Bakalım zaman bize neler gösterecek. Sizlere konut alma hikayemi paylaşmak istedim. Konut almaya beni iten nedenlerden birisi memur çocuğu olmam olabilir. En önemlisi ise okuduğum kitaplarda, yatırım büyüklerimizin çoğunun ‘ilk evinizi alın’ uyarısını yapması. Yukarıdaki ödeme planına baktığımızda ben ‘kendim için’ ev almak mantıklı mı sorusuna evet cevabını verdim!
Sonuç
Şahsi fikrim, uygun zamanda ve kişisel olarak uygun bir zihin yapısında olduğunuzda ev almayı düşünebilirsiniz. Kimseyi dinlemenize de gerek yok. 3 yıl sonra ne olacağını kimse bilmiyor. Yine bir seçim yaklaşıyor olacak, enflasyon az çok kontrol altında olacak, yine bir kredi furyası başlayabilir ve 2 yıl sonra aldığınız evin fiyatı 2 katına çıkabilir. O sıralarda borsamız çok iyi gitmeyebilir. Tüm bunların tam tersi de olabilir. Geleceği sonuçta kimse bilmiyor. Yatırım hayatınızda sepet yapın, çeşitlendirin. Ayı piyasası geldiğinde bunun önemini anlarsınız.
Saygılarımla.
Yasal Uyarı:
Buradaki paylaşımlar yatırım tavsiyesi değildir, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Yatırım kararları kişisel risk algınıza, finansal durumunuza ve araştırmanıza bağlıdır. Geçmiş performans geleceği garanti etmez. Karar vermeden önce yetkili bir uzmana danışın. Bu içeriklerin kullanımından doğabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez.

Bull Doc, finansal özgürlük kavramını keşfettikten sonra ona ulaşmak için girişimlere başlayan bir cerrahtır. İsmi, boğa ve doktor kelimelerinin ingilizcesinden gelir. Boğa piyasalarına hükmetmeyi amaçlayan Bull Doc, finansal özgürlüğe ulaşmak için yatırım yapar. Bu blog, Bull Doc’un yatırım maceralarını anlatıyor.
One Comment